Vergi incelemesi, bir vergi denetimi türü olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 135-141. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. İnceleme yapmaya yetkili kişiler tarafından mükelleflerin ödemesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve olası vergi kayıp ve kaçaklarının saptanarak ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Vergi aşamalarının düzenli bir şekilde devam ettirilebilmesi için, vergi mükellefinin sunmuş olduğu beyannamenin gerçek durumlar örtüşüyor olması, yetkili makamlarca da vergiyi doğuran olayın, bayanname ile uyuşup uyuşmadığının tespit edilerek sürecin bu şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir. Vergi incelemesi, vergi yükümlülerinin beyan esasını kötüye kullanmasını engellemek ve verilen beyannamelerin denetimini sağlamak gibi amaçlarla yapılmaktadır. Vergi inceleme gerekçesi olabilecek durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Bilançodaki kasa hesabında yüksek miktarda nakit bulundurulması,
- Bilançolarında sürekli zarar beyan edilmesi,
- Bilançolarında yer alan kasa ve banka hesaplarında nakit bulunduğu halde yüksek tutarlı banka kredisi kullanımı,
- Bilançodaki banka hesapları ile fiili banka hesapları arasında fark bulunması,
- Şirket ortağına yüksek tutarlı borç para verilmesi,
- Şirket bilançosundaki banka kredisi ve ortaklardan alacaklar hesabının bulunması,
- Şirket ortağına sermayenin üç katından fazla borçlanılması,
- POS satışlarının sektör ortalamasının altında ya da üstünde olması,
- Karlılık oranının sektörel ortalamaya göre sapma göstermesi,
- Gelir tablosunda yer alan toplam satışlara oranla karın düşük olması,
- Karlılık oranının diğer yıllara göre sapma göstermesi,
- Nakit satışlarının sektör ortalamasının altında veya üstünde olması durumu,
- Finansman giderlerinin yüksek olması, işletmelerin kasa ve banka hesaplarında yeterli bakiye bulunmasına rağmen yüksek tutarlı kredi kullanımı nedeniyle oluşan finansman giderleri inceleme gerekçesi açısından risk taşıyabilecek bir durumdur.
- Net Satışlarına oranla yüksek tutarlı Pazarlama, Satış ve Dağıtım gideri, Genel Yönetim Gideri, Karşılık Gideri, Kambiyo zararı Finansman Gideri olması,
- Banka hesap hareketleri ve çek hareketleri ile mal satışı ya da alışı yapılan mükellefler arasında uyumsuzluk olması,
- Alınan çekler hesabındaki tutarlar ile toplam satış tutarlarının karşılaştırılması sonucu çekler hesabının satışlar hesabından yüksek olması,
- Şüpheli alacaklar için dava açılan dönemden sonra karşılık gideri yazılması
- Kesim mizan üzerinden yapılan analizlerde davanın açıldığı dönemlerden sonra “654 Karşılık Gideri” yazılması,
- Verilen sipariş avansları için şüpheli alacaklar karşılığı ayrılması ve gider yazılması
- Ba/Bs gibi elektronik formlar arasında tutarsızlık bulunması,
- Bilanço kalemleriyle ilgili yatay ya da dikey rasyo analizlerdeki sapmalar, uyumsuzluklar bulunması,
- Devreden KDV’lerin yüksek olması ve süreklilik arz ediyor olması durumu,
- 2 nolu KDV beyannamesine konu hizmetlerin stopaj durumu,
- Sahte fatura kullanma ya da düzenleme yönünden riskli mükellefler,
- Teslim ve hizmet bedelini kredi kartı ile tahsil eden mükelleflerin kredi kartı işlem banka bilgileri,
- Ba-Bs bildirimleri ve KDV beyanname bilgileri analizine göre riskli olarak değerlendirilmesi,
- Başka bir mükellef incelemesi yapılırken söz konusu mükelleften mal ya da hizmet alışı ya da satışı yapılması