5510 Sayılı Kanunun 13. Maddesinde İş Kazası;
“a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır. İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve (SGK) Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,
c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8 md.) (Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile (SGK) Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar” şeklinde belirtilmektedir.
İş Kazası Belirlenen Süre İçerisinde Bildirilmezse Ne Olur?
Bildirimin geç yapılması halinde işverenlere çalışan sayısı ve işyerinin tehlike sınıfı esas alınarak iş kazası cezası uygulanmaktadır. Ayrıca iş kazası sonucu rapor alan çalışan varsa rapor başlangıç tarihinden iş kazası bildirim tarihine kadar olan geçici iş göremezlik ödemelerinde faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Tazminat Davasından Önce İş Kazasının Tespiti Davası Açılmalıdır
Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 20.04.2006 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının maluliyet oranının tespiti ve giderek kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu açıklamadan olarak belirtilen husustaki eksiklik giderilmeden Mahkemece neticeye varılması doğru olmamıştır.
Bunun yanında yargılama konusu trafik kazasında tüm kusur kendisinde bulunan dava dışı sürücü Metin G. davalı şirket çalışanı(istihdamı) olup yine kazaya konu aracın da davalı işverene ait bulunmasına göre davalı şirketin gerek istihdam eden olarak gerekse araç işleten olarak anılan kazada kusursuz sorumluluğunun bulunacağının mahkemece karar yerinde gözetilmemesi de ayrıca hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; öncelikle davacıya 20.04.2006 tarihli iş kazası iddiasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi için önel vermek, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez Sosyal Güvenlik Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin hasım gösterildiği “iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti” davası açması için davacıya önel vererek açılacak olan bu tespit davasının neticesini beklemek, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacının anılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti için Kuruma müracaat etmesini sağlamak ve buradan çıkacak sonuca göre davalı şirketin gerek istihdam eden gerekse araç işleten olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu da gözeterek tüm delileri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2015/5902).
İş Kazası Maluliyeti Nedeniyle Tazminat Davasında Zamanaşımı
Dava, davacının iş kazasına dayanan maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda 27.06.2003 tarihli iş kazası nedeniyle 37.418,27 TL maddi tazminat ile 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, bu tür davalarda, gerek 818 sayılı B.K.’nun, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının 27.06.2003 tarihinde geçirdiği iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 18.08.2015 tarihinde açılan, temyiz incelemesine konu, eldeki bu dava ile talep edildiği ve davalı yanca süresinde zamanaşımı def’i’nde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2017/713).
İş kazası geçirdim SGK’ya başvurmadım ihmal ettim, hakkımı kaybettim mi?
2011/58 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Genelgesi’ne Göre;
Bu olayı somut olarak ele alacak olursak, varsayalım işçimiz 2005 tarihinde iş kazası geçirmiş olsun. Aradan 11 sene geçmiş ve bu sürede iş kazası bildirimi SGK’ya yapılmamış olsun. İşçimiz elini kaybetmiş, bir maluliyete maruz kalmış olsun. İş kazasından kaynaklanan iş kazası geliri için müracaat etmemişse, iş kazasından kaynaklanan gelirlerden, hayat boyu bağlanacak bu kazançtan mahrum kalmak gibi bir durum söz konusu değildir. Bu başvuru süresi 5 yıldır. 2010 senesinde müracaat ederse 2005 yılından itibaren alacakları işçiye verilir. Eğer 5 sene geçtikten sonra müracaat ederse mesela 2016 senesinden müracaat ederse, başvuru tarihinden itibaren SGK tarafından gelire bağlanacaktır.
İş kazası ve meslek hastalığından SGK’nın yapacağı parasal yardımlar nelerdir? SGK yardımlarından kimler ne oranda faydalanır?
SGK’nın olayı iş kazası olarak kabul etmesi halinde bağlanacak parasal yardımları özetlersek;
1. Geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneğinin verilmesi,
Hekim raporuyla saptanır çalışılamayan her gün için yatarak tedavilerde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavilerde 2/3’ü herhangi prim ödeme şartı aranmaksızın kısa vadeli sigorta kolundan bağlanır.
Kural olarak sigortalının gelirinin %70’i gelir bağlanır ancak sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı %100 olarak uygulanır.
2. Sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması(Kalıcı sakatlık),
Sigortalının ya tümüyle ya da en az %10 oranında iyileşmeyen sakatlığının kalması durumunda, sürekli iş göremezlik geliri bağlanır.
Sigortalı sakatlık oranının daha yüksek olduğu iddiasında ise Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz edebilecektir. Kurul, sigortalı veya hak sahiplerinin talebi üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi dinlemek zorundadır. Kurul kararına karşı İş Mahkemesinde dava açılabilir.
Sigortalı meslekte kazanma gücünü %100 kaybetmiş ise buna ‘sürekli ve tam iş göremezlik’ hali denir. %10 ve %100 arasında bir iş göremezlik oranı varsa buna sürekli ve kısmi iş göremezlik hali denilecektir.
İş gücünü %100 kaybeden sigortalıya aylık ücretinin %70’i oranında gelir bağlanır. Ancak sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı %100 olarak uygulanır. (m.19/3)
3. İş kazası/meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
Tam iş göremezlik yöntemi ile hesaplanacak aylık kazancın %70’i hak sahibi sayılan eş, çocuk, ana -babaya ödenir.
Dul eşe, aylık bağlanmış çocuğu yoksa veya çalışmıyor ve kendi sigortasından aylık bağlanmamış ise %75 oranında eğer şartları sağlamıyor ise %50 oranında aylık bağlanır. Dul eşin evlenmesi halinde ödenek kesilir.
Erkek ve kız çocuklarının her birine %25 oranında gelir bağlanır. Çalışmıyor ve kendi sigortasından aylık bağlanmamış olması şartı çocuklar için de geçerlidir.
4. Gelir bağlanmış kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
5. İş kazası / meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi
İş ve sosyal güvenlik hukukunda uzman avukat kadromuz ile ihtiyacınıza uygun profesyonel avukatlık hizmeti almak için Alanya avukat iş ve sosyal güvenlik hukuku sayfamızı ziyaret ederek avukat kadromuz ile görüşebilirsiniz.